MEÇHUL ÇAĞRI


Yüreğim sevdaya açılan gemi
Yolculuk nereye sor sevdiceğim
Yıldızlar altında mahzûn gölgemi
Yaşlı gözlerinle sar sevdiceğim.

Çözümsüz bilmece aşkın esrârı
Çileyle yıkanmak sevenin kârı
Eserse çöllerden vuslat rüzgârı
Kalbini kumlara ser sevdiceğim.

Hicranlar kül eder gönül dağını,
Yağmur mu öpecek, gül dudağını
Âşık kelebeğin ölüm ağını
Bir hüzzam besteyle, ör sevdiceğim.

Yanmayı bilince buzlarda duran
Güneşi görünce geceyi saran
Günün her ânında hasreti vuran
Saati sevgiye kur sevdiceğim.

Vermedin hâtıra yırtık resmini
Gözyaşlarım sustu, nânkör ismini
Görmek istiyorsan, aşkın cismini
Kalbimi ikiye yar sevdiceğim.

Aşkım kıvranırken gül pençesinde
Sana serenât var, bülbül sesinde
Hâkim sensin artık aşk celsesinde
Kalemi ortadan, kır sevdiceğim.

Zehiri tadınca küsersin bala
Bir meçhûl çağrıyla düşersin yola
Sensizliğe mahkûm harâbe kula
Çaldığın yılları ver sevdiceğim.

(22/07/1997) Ankara